Kalın bağırsak kanserlerinde laparoskopik cerrahi | Op. Dr. Berkhan Savaşçın

Kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde cerrahi altın standarttır ve gecikmiş vakalar dışında cerrahi uygulanması kesindir. Makattan itibaren ilk 10 santimetrede saptanan tümörlerde cerrahi öncesi radyoterapi uygulanması önerilir, çünkü bu uygulama kanserin tekrarlama riskini belirgin şekilde azaltır. Ayrıca, total mezorektal eksizyon adı verilen bir yöntem de kalın bağırsak kanserlerinde tekrarlama oranlarını azaltmak açısından önemli bir tedavi standardıdır. Bu iki yöntem akılda tutulduğunda, kalın bağırsak kanserleri hem açık hem de kapalı cerrahiyle güvenle tedavi edilebilir. Kapalı cerrahi, doktorun deneyimi ve tecrübesi ön plana çıkarak uygulanır ve deneyimli cerrahlar için açık cerrahi ile birebir aynı operasyonu gerçekleştirir. Kapalı cerrahide operasyon ekrandan izlenir ve görüntü büyütülebilir, bu sayede cerrah ameliyat alanını normal gözle görebileceğinden çok daha ayrıntılı görür. Kapalı cerrahinin avantajları arasında ameliyat sonrası dönemin daha konforlu geçmesi, ağrının azalması, bağırsak hareketlerinin daha hızlı normale dönmesi ve hastanede kalış süresinin kısalması yer alır. Ayrıca yara enfeksiyonu ve ameliyat yeri fıtığı riski de azalır. Bu nedenle kapalı cerrahi, günümüzde dünya genelinde giderek daha fazla tercih edilen bir yöntemdir ve hastaların günlük hayatına hızlı dönmesini sağlar.