Kalın bağırsak kanserlere gerek kadınlarda gerekse erkeklerde kanser sıralamasında ilk üçün içindedir. Ve giderek yer yerini yukarıya doğru da yükseltmekte. Bunun nedeni herhâlde birazcık da çevresel koşullar. Çünkü günün ilerleyen gelişmişlik koşulları da insanların kansere yakalanma ihtimallerini yükseltir nitelikte. Öncelikle şunu bilmek lazım ki kalın bağırsak kanserinin genetikle ilişkisi olabilir. %100 vardır demek mümkün değil. Hiçbir doktorun bunu söylemesi mümkün değil burada.
Asıl olan ailede kolon kanseri dediğimiz kalın bağırsak kanseri varsa aileden kastımız birinci derece yakınlarını almak durumundayız. Anne baba abla abi, teyze, halı gibi ilk yakın grubu alırız. Onun daha eskisine gerek görmeyiz. Bu grup içerisinde kalın bağırsak kanseri varsa kişinin. Kalın bağırsak öncesi koruma amaçlı tetkiklerine erken teşhis için bir takım tetkiklerini daha erken dönemde başlamaktır. Ama şunu bilmek gerekir ki bununla ilgili genetik testler yapılmakta. Kalın varsak kanserine yakalanan bir kişinin ailesinde kalın bağırsak kanseri olduğu halde o yakalanan kişinin o kanseri genetik geçişli olmayabilir. Ya da ailede hiç kimsede olmasa bile kişiden başlayarak genetik geçişli bir kolon kanseri kalın bağırsak kanseri görülme olasılığı vardır. Tabi bunlar az ihtimal olmasına rağmen.
Sıfır ihtimal değildir zaten tıpta sıfır ihtimal hemen hemen hiç görülmemekte. Dolayısıyla kalın bağırsak kanserinin genetik bir yönü vardır. Peki ne yapmak lazım, nasıl yapmak lazım? Bizim hani giderek azalan bir takım önerilerimiz vardır. Onlar da şu kişilere bir defa normal toplumda 50 yaşından itibaren mutlaka kolonoskopi dediğimiz kalın bağırsağın içini gören kamera ile gören tüm kalın bağırsağı gören bir. Yapılması gerekir. Bu ilk tetkikte çıkan sonuca göre 123 ya da 5 yıllık periyotlarla tekrarlanmalıdır. Neden ilk tetkike çıkacak? Sonuca göre? Çünkü ilkte bulunan iyi huylu olunan bazı tümörler tümör deyince kanserden bahsetmiyorum. Polipler adanomlar dediğimiz iyi huylu tümörler.
Ileriye dönük incelenmesi ve sık değerlendirilmesi gereken tümörler olabileceği için bu kişilere bir yıllık ya da 3 yıllık periyotlarla yeniden kolnoskopi yapmak önerilmektedir. Ama eğer kişide hiçbir şey yok ise 5 yıllık periyotlarla kolnoskopi yapmak yeterlidir ama halkımız genellikle kolonoskopiden soğuk baktığı için ve kaçtığı için. Hani olmazsa olmaz şekilde biz elliyle 60 arasındaki 10 yıllık periyotlarda hiç olmazsa yahu bir kere yapın tipinde bir türk usulü çözüm üretmeye çalışırız ama bu işin doğrusu hiç olmazsa 5 yılda bir kolonoskopiyle kolonlu taramak ve erken teşhise mümkünse ulaşmaktır.